29 Temmuz 2011 Cuma

Tomb Raider efsanesi geri dönüyor

Oyun dünyasında efsaneleşen serilerden biri olan Tomb Raider serisi uzun süren sessizliğini geçtiğimiz E3 fuarında yapılan duyuruyla bozdu. Serinin ilk oyununun çıkışının üzerinden 15 yılı aşkın bir süre geçmesinin ardından yapımcı stüdyo Crystal Dynamics seriye silbaştan yeni bir başlangıç yapmaya karar verdi. Bugüne kadar dünyanın dört bir yanında esrarengiz arkeolojik alanlardaki sırları çözdüğümüz, amansız doğa koşulları ve acımasız pek çok düşmanla mücadele ettiğimiz Tomb Raider, artık oyunculara hayatta kalma temalı bir oyun deneyimi sunacağının sinyallerini verdi.

25 Temmuz 2011 Pazartesi

Facebook'a video sohbet geldi

İnternet devleri Google ve Facebook arasında geçtiğimiz yıl hızlanan rekabet, meyvelerini vermeye başladı. Kullanıcılarına sundukları ortak hizmetleri kaldırmaları ile su yüzüne çıkan çarpışmanın ilk ayağında Facebook, Google’ın Gmail hizmetine karşılık olarak kendi elektronik posta servisini hizmete sunmuştu. Aylar süren çalışmaların ardından Google, Facebook’a alternatif olarak geliştirdiği sosyal ağı Google Plus’ı kullanıma açtı. İnternet aleminde “Google+” şeklinde bilinen yeni sosyal ağ, daha önce Gmail’de kullanılan tanıtım stratejisi ile kullanıcılara ulaştı. Yeni sosyal ağa önce herkesin katılmasına izin verilmedi. Davet edilenlerin kayıt yaptırabildiği sosyal ağ, bir anda internette en çok konuşulan konular arasına girdi. Sosyal ağ meraklıları da Google Plus davetiyesi edinebilmek için yarışmaya başladı. Facebook ve Twitter’daki arkadaşlarına Google Plus davetiyesi soranların sayısı bir anda yükseldi. Google Plus’ta yaşanan garip gelişmeler de vardı. Facebook’un sahibi Mark Zuckerberg adına Google Plus üzerinde açılan kullanıcı hesabı, kısa sürede yeni sosyal paylaşım ağının en popüleri haline geldi. Fakat hesabın gerçekten Zuckerberg’e ait olup olmadığı doğrulanamadı.

LBP Çılgınlığı film ve dizilerde de sürüyor

Media Molecule’un PlayStation 3’e (PS3) özel olarak geliştirdiği LittleBig Planet indirilebilir içerikler ve oyuncular tarafından hazırlanan milyonlarca bölümle eskimeyen ve eğlenceli bir yapıya sahip oyunların başında geliyor. Ölmek üzere olan platform türüne büyük bir ivme kazandıran başarının ardında yapımcı stüdyonun “Yarat, paylaş ve oyna” sloganı bulunuyor.

Media Molecule, LittleBig Planet 2008 yılında ilk kez oyunseverlerle buluşmasının ardından en az yapımcı firmanın tekli oyuncu modunda hazırladığı bölüm tasarımları kadar özgün olan 100 binlerce oyunu daha güçlü bir görsellikle 2011’in başında piyasaya sürdüğü LittleBig Planet 2’ye aktarıp bugüne kadar bir oyun için yapılan en güçlü internet topluluğu ve en fazla bölüm sayısına da sahip oldu. Media Molecule’un verilerine göre LittleBig Planet için şu ana kadar yapılan bölüm sayısı 4 milyon 648 bin 297. Bu oyunları oynamak için yapılması gereken tek şey ise oyunda “Community” bölümüne bağlanmak...

İnternet’in 1 Nisan’ı

Bazılarımızı gülümseten, bazılarımızın da sinirini bozan şakalarla 1 Nisan’ı geride bıraktık. Teknolojinin gösterdiği gelişim ve yaşamımıza yansıması şakaları da sanallaştırıyor. Bu yıl da internet kullanıcıları, arkadaşlarına şaka yapmak için Google aramalarına başvurdu. Çok sayıda internet sitesi, 1 Nisan’da ailelere, dostlara ya da iş arkadaşlarına yapılabilecek şakalar hakkında fikir verdi durdu. Aynı tarihi, kazasız belasız geçirmek isteyenler de kendilerine yönelebilecek şakalara karşı hazırlıklı olmak için yine internet aleminden bilgilendi.

Türk Oyunu Cyrsis 2

Türkiye’deki bilgisayar oyun meraklılarının “Türk yapımı oyun” deyince akıllarına ilk gelen hiç kuşkusuz Crysis’tir. Cevat Yerli ve iki Türk kardeşin geliştirdikleri grafik motoru ile ortaya çıkan Crysis’in ilk sürümü 2007 yılında oyuncularla buluşmuştu. Andından “Crysis: Warhead” adında bir eklenti versiyonu yayımlandı. “Crysis: Warhead”in de ilk sürüm gibi tamamen Türkçe olması Türk oyunseverlerin bu oyunu, bir eklenti paketi gibi değil yepyeni bir oyun oynar gibi keyif almalarını sağladı. Son olarak “Crysis 2” de farklı ve Türkçe içeriği ile uzun yıllar konuşulacak gibi görünüyor.

Twitter 5 Yaşında!

140 karakterden oluşan ilk “tweet”in dünya ile buluşmasının ardından tam beş yıl geçti. Günümüzde gönderilen “tweet”lerin toplam sayısı 30 milyarı aşmış durumda. Yaşamımızın bir parçası haline gelen Twitter sosyal medya alanının en etkin değerlerinden biri. Dünyada yaşanan gelişmelerde etkin rol oynayan Twitter, Ortadoğu’da yaşanan gelişmelerin birincil aktörü haline geldi. Konum belirleme, fotoğraf ve video paylaşımı gibi yan uygulamalar ile herkes Twitter üzerinden kendi ihtiyacına uygun biçimde sosyalleşebiliyor.

İnternette Fırsatlar Dünyası...

İnternet dünyasında her geçen gün farklı uygulamalar ortaya çıkıyor. Bilgisayarımızın başında alışveriş yapmamızı sağlayan e-satış siteleri artık yaşamımızın bir parçası haline gelmişken son dönemde günlük fırsat siteleri ortaya çıktı. Bu sitelere üye olmanızın ardından sistem, yaşadığınız şehirdeki fırsatları e-posta adresinize göndermeye başlıyor. Siz de istediğinizi seçip, o indirime ait kuponu bilgisayarınızdan çıktı alıyorsunuz. Belirlenen son tarihe kadar ilgili mekâna gidip kuponunuzu kullanabiliyorsunuz. İndirimler günden güne değişiyor. Fırsatlar günlük. Bugün gördüğünüz indirimi bir sonraki gün bulamayabilirsiniz. Restoranların mönülerinde, spor salonlarında, güzellik merkezlerinde ya da günübirlik gezilerde kullanılabilen indirimler sunuluyor.

Yasak, Sosyal Medyayı Susturur mu?

“Blogspot” adlı internet sitesinin kapatılması, AKP’nin sosyal medyaya olan bakış açısına ilişkin tartışmaları yine alevlendirdi. Dünyanın en büyük arama motorlarından “Google”ın blog servisi Blogspot’a erişim Digitürk’ün şikayeti üzerine mahkeme kararıyla engellendi. Digitürk’ün şikayetinin gerekçesi Lig TV’de yayımlanan maçların Blogspot kullanıcıları tarafından ücretsiz yayınlanması olarak açıklandı. Digitürk, yıllık 312 milyon dolar ödeyerek maç yayını üzerinde kurduğu “tekel”in sıradan internet kullanıcıları tarafından engellenmesine oldukça içerlemişti. Serbest piyasa ekonomisinin kuralları içerisinde mantıklı görülebilecek bu davranış akıllara bazı soruların gelmesini engelleyemez.

Cep telefonunuz, sesinizi dilden dile çevirebilir mi?

Google, ücretsiz olarak yükleyebileceğiniz sesli çeviri uygulamasını geçtiğimiz günlerde Andorid işletim sistemi ile çalışan cep telefonları ve iPhone için kullanıma sundu. Google Çeviri’nin iPhone uygulaması, dillerarası çeviriye yeni bir boyut kazandıracak. Uygulama, konuşmalarınızı Türkçeden 50 farklı dile çevirebiliyor. Yaptığı çevirilerin telafuzlarını da 23 farklı dilde dinleyebilmenizi sağlıyor.

İnternetin nüfusu ne kadar?

Her fırsatta sanal dünyanın büyüklüğünden söz ediyoruz. Olayın gerçek boyutunu görmek için rakamlara göz atmaya ne dersiniz. Geride bıraktığımız 2010 yılına ait sanal dünya istatistiklerine bakınca internetin ne kadar büyük olduğu sorusuna yanıt bulabiliyoruz. Rakamlar arasında en dikkat çekenleri sosyal medyaya ait olanlar. Facebook’taki paylaşım rakamları inanılmaz boyutlara ulaşırken, Twitter ise kararlı yükselişini sürdürüyor. Rakamlar arasında neler var, neler yok biz göz atalım.

Medyatik Sosyalleşme Fırsatı...

“Sosyal medya” siz onu takip ediyor olmasanız da o bir şekilde karşınıza çıkıyor. Basitçe, seçmeni olduğunuz siyasal partinin lideri ya da yaşadığınız kentin belediye başkanı size bu mecradan ulaşmaya çalışıyor. Peki son dönemin en popüler iletişim kanalı sosyal medyada neler oluyor? İşte bu sorunun yanıtını bulmak için uluslararası bir etkinlik düzenleniyor. Etkinliğin adı Sosyal Medya Haftası (SMH). “Yoksa siz de medyasını sosyalleştiremediklerimizden misiniz?” sorusuyla yola çıkan SMH 7-11 Şubat tarihleri arasında sekiz ayrı dünya kenti ile birlikte İstanbul’da da sosyal medyacıları bir araya getirecek.

Kablosuz Şarj Aleti Olur mu?

Cep telefonunuzu şarj ederken kablolarla uğraşmaktan yoruldunuz mu? Peki onu şarj ederken pilinin patlamasından korkuyor musunuz? Sıkça okuduğunuz “cep telefonunun pili patladı” haberleri sizde böyle bir korkuya yol açmış olabilir. Öyleyse cep telefonunuzu kablosuz şarj edecek yeni bir cihazın yolda olduğu bilgisini verelim. Pil üreticisi Energizer, cep telefonunuzu şarj ederken sizi kablolardan kurtaracak yeni ürünü Qi‘yi (Çii) birkaç ay içerisinde 89 dolarlık fiyatıyla satışa sunmaya hazırlanıyor. İlk etapta iPhone 4 kullanıcılarını sevindirecek bu yeni teknoloji, kısa süre sonra iPhone 3, 3GS ve BlackBerry Curve 8900 modelleriyle birlikte de kullanılabilecek.

İnternete Büyük Gözaltı!

Kullanıcı sayısının artışı ile birlikte internet, görünmezi görünür, bilinmezi bilinir hâle getirdi. İnternet haber portalları, sosyal paylaşım siteleri, bloglar gibi yeni iletişim kanalları, dünya üzerindeki bilgi paylaşımını akıl almaz boyutlara taşıdı. Bu yeni iletişim biçimi yaşamımızda yer edinirken yararlarına da zararlarına da dikkat çekenler oldu. Kuşkusuz, internet “bilgiye sınırsız erişim” yönüyle bir aydınlanma aracına dönüştü. Zaman zaman bireylerin erişim özgürlüğü engellendi. İnsanlar, hangi bilgi kaynaklarına erişip, erişmeyeceklerine kendileri karar veremediler. İnternet dünyası, “kullanıcıları koruma” savıyla ortaya çıkan çok sayıda engelleme girişimine sahne oldu. Türkiye’de binlerce internet sitesine erişimin mahkeme kararıyla engellendiğine “enter” tuşuna her bastığımızda şahit oluyoruz. “İnsan” faktörüne bağlı olarak teknolojik gelişmeler de tüm buluşlar gibi yararlı ya da zararlı olabiliyor. Peki ülkemizde yakında kullanılmaya başlanacak “IPv6” adıyla anılan yeni kimliklendirme sistemi bizlere neler getirecek?

Sosyal paylaşıma ilk adım

İnternetteki sosyal paylaşım siteleri, özellikle de Twitter, yaşamımızda yer edinmeye başladı. Ülke olarak dünyadan biraz geride kalsak da henüz geç değil. Siyasetçiler, ünlüler Twitter’ı aktif biçimde kullanıp, hedef kitleleri ile temasa geçiyor. Siz de sosyal paylaşım mecralarında yer almak isteyip de bu konuda hangi yol haritasını izlemeniz gerektiğini bilmiyorsanız işte size ilk adımı atmanız için fırsat. Twitter’da boy göstermek isteyenlere bir başlangıç reçetesi sunacağız. Neler yapmanız gerektiğini adım adım anlatacağız. Twitter’ın doğru kullanımı, yaşamınıza yeni bir pencere açacak. Şimdi Twitter’da doğru ve etkili biçimde yer almanın sırlarına göz atalım.

21 Temmuz 2011 Perşembe

Yeni oyunlar geliyor: Need for Speed World, Crysis 2, Max Payne 3

Bilgisayar oyun dünyası, 2010 yılını efsaneleşmiş oyunların yeni bölümleri ile tamamladı. Call of Duty, Mafia, Splinter Cell, Assassin’s Creed gibi ilk bölümlerinden bu yana milyonlarca oyun severin dört gözle beklediği yeni bölümler 2010 yılında da en çok satanlar listesinin üst sıralarındaydı. Yılların satış rakamlarına göz atılıdığında ilk bölümü çok satan oyunların devam bölümlerinin de büyük ilgi gördüğü dikkat çekiyor. 2011 yılında da devam nitelikli oyunlar çok satacak gibi görünüyor. Bunlardan bazılarına kısaca bir bakalım:

2010’da tanıştığımız teknolojiler

Yeni tanıştığımız teknolojik gelişmelerle dolu bir 2010’u geride bırakıyoruz. Alışkanlıklarımızı değiştirecek çok sayıda yenilik, 2010 yılında bizlerle buluştu. İnternet arama motorlarında yapılan sorgulamalara da damgasını vuran en büyük gelişme Apple firmasının IPad adını verdiği tablet bilgisayarıydı. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de de resmi satışa sunulan IPad, teknolojik bir ürün olmaktan çok, insanların günlük yaşamını değiştirme iddasıyla ortaya çıktı. Gazetelerin yayınlarını bu platform üzerinden sürdüreceği konuşuldu. Yayıncılar da gelişmelerin gerisinde kalmamak için atağa geçti. Dünyanın sadece IPad üzerinden yayın yapacak gazetesi The Daily için gün sayılırken Türkiye’de de benzeri bir uygulamanın başlayacağı konuşuluyor. Öte yandan IPad üzerinden yaptığı yayının, tirajlarını olumsuz etkilediğini düşünen bazı gazeteler de bu platform üzerindeki uygulamalarını sonlandırma kararı aldı. Bu yönüyle IPad, okuma alışkanlıklarımızdan başlayarak yaşamımızı etkileyeceği iddasının boş olmadığını kanıtladı. Yılın son günlerinde Apple’ın Türkiye’ye yaptığı hamleyi konuştuk. IPad’in yeni modelini çıkaracağını duyurmasından bir kaç gün önce IPad’i Türkiye’de satışa sunan Apple, Türk tüketiciyi üzdü. IPad’in ortaya çıkışına ışık tutan e-kitaplar da yılın konuşulanları arasındaki yerini aldı. 2010’da e-kitap mağazaları ve onların müşterileri artış gösterdi.

Assassin’s Creed Brotherhood: 300 Yıllık Suikast

Bilgisayar oyun dünyasında çığır açan Assassin’s Creed serisinin son bölümü Brotherhood’da, suikastçı bir aile ile Tapınak Şövalyeleri arasında yaklaşık 300 yıl süren bir mücadelenin içine giriliyor. 4 yıl önce zaman makinesine binip 1100’lü yıllara gidilmişti. Serinin ilk bölümü Assassin’s Creed’de, yönlendirilen karakter Desmond Miles’ın genlerinde bir yolculuk yapılmıştı. Genlerde zaman yolculuğu yapılmasını sağlayan Animus adlı bir araçla Miles’ın atalarını, yani Hasan Sabbah’ın Tapınak Şövalyeleri ile savaşan ordusunun bir parçası olan suikastçı özel birliğinin bir üyesi yönlendirilmişti. Miles’ın kuşaklar öncesinden dedesi, Altaïr Ibn La-Ahad kısaca Altaïr, Hasan Sabbah’ın Haşaşin Tarikatı’nın bir üyesiydi. Haşaşiler, suikastçı bir grup ve suikastın İngilizcedeki karşılığı olan “assassin” sözcüğü de zaten buradan geliyor. İlk bölümde Şam ve Kudüs’te Tapınak Şövalyeleri ile gerilla tarzı bir savaş yürütülür, komutanlara suikast düzenlenir.

5 Temmuz 2011 Salı

Küba’dan Vietnam’a bir ABD oyunu daha


Call of Duty’nin son bölümü Black Ops, serinin önceki bölümlerinden daha karışık ve heyecan verici öyküsüyle dikkati çekiyor. Call of Duty: Black Ops, Soğuk Savaş’ın en kritik yıllarında, 1961 ile 1968 yılları arasında, Alex Mason adında bir ABD askerini yönlendiriyor; Küba, Vietnam ve Rusya’ya gidiliyor. Call of Duty serisinin tüm oyunları gibi Black Ops da bir FPS oyunu. Yani yönlendirilen karakterin gözünden görülüyor oyunun yapay dünyası. Oyunun dikkat çeken senaryosu ABD’nin Fidel Castro yönetimindeki Komünist Küba’yı işgal etiği “Domuzlar Körfezi Harekâtı”yla başlıyor. Piyasadaki birçok oyunda olduğu gibi ABD yapımı olan bu oyunda da bir Amerikan askeri (Alex Mason) yönlendiriliyor.

Basılı gazeteleri yitiriyor muyuz?


Teknolojik tüketim ürünleri arasına kısa süre önce giren tablet bilgisayalar, yaşamımızı yeniden organize etmeye hazırlanıyor. Bugüne kadar kullanmaya başladığımız her teknolojik cihaz, bir şekilde günlük yaşamımızda etkili oldu. Dünya nüfusu, sadece 10 yıllar önce cep telefonu, bilgisayar ve internetin var olmadığı bir sürecin içerisindeydi. Günümüzde ise teknolojik yenilikler yaşamımızı, aynı senenin içerisinde birkaç kez dönüştürüyor. Son günlerde gündeme gelen, kağıda gazete basma geleneğini ortadan kaldıracak bir proje, teknoloji tutkunları ile bu alana mesafeli yaklaşanları bir kez daha karşı karşıya getirdi.

GT 5 ile sürüş simülasyonu

Araba yarışı türünü seven oyuncuların sabırla beklediği yapımların başında gelen Gran Turismo 5, 1 Aralık 2010’da Türkçe dil desteğiyle satışa sunulacak. Yüzlerce arabayla oyunculara gerçek araba yarışı deneyimi sunmada iddiali olan Gran Turismo 5, ayrıca hemen hemen tüm yeni nesil oyunlarda olduğu gibi 3 boyuta da destek veriyor.

Walkmaninizi iyi bir yere saklayın!

70’li yılların sonlarında müziği gittiğiniz heryere sizinle birlikte götüren Walkman, geçtiğimiz günlerde sessiz sedasız aramızdan ayrıldı. Taşınabilir kişisel müzikçalar piyasasında yeni bir devri başlatan Walkman, bir zamanlar özellikle gençlerin sahip olmak istediği, en çekici teknolojik üründü. Sony firmasınca 70’li yılların sonunda satışa sunulan Walkman’a yönelik çalışmalar, şirketin üst düzey yöneticisi Akio Morita‘nın uzun yolculuklarda müzik dinleme isteğiyle ortaya çıkmıştı. Mühendis Nobutoshi Kihara da ilk taşınabilir kişisel müzikçalar Walkman’i geliştirerek dünyada Mr. Walkman olarak anılmaya başlandı.

Castlevania Lords of Shadow - 24 yıllık macera geri döndü

Tam 24 yıl önce başlayan Castlevania serisi, 37. oyunu “Castlevania Lords of Shadow” ile devam ediyor. Yaklaşık çeyrek asırdır oyun dünyasında kendine köklü bir yer edinen Castlevania serisi, bugüne kadar yapılan en iddialı 3D tarzıyla eşsiz bir maceraya oyunseverleri davet ediyor. Serinin yeni oyunu, grafikleri, öyküsü ve oynanış yapısıyla türü seven bütün oyunseverlere hitap ediyor.

Türkçe sesli arama hizmeti başladı Siz söyleyin Google arasın

Cep telefonlarımızın görüşme işlevi dışında bizleri internete eriştirmeye başladığı günden bu yana yaşamımızı değiştiren çok sayıda gelişmeye tanık olduk. Mobil iletişimin sunduğu olanaklar takip edilmesi güç bir hızla artıyor. Bu gelişmelerden öne çıkan biri de “Google sesli arama.” İnternette aradığımızı bulmak için ilk başvuru kaynağımız Google’ın bir süre önce vermeye başladığı sesli arama hizmeti artık Türkçe desteği de sunuyor. Aramak istediğiniz sözcüğü ya da kelimeyi telefonunuza söylediğinizde, sonuçları saniyeler içerisinde ekranınızda görüyorsunuz.